10 Mayıs 2012 Perşembe

5


Askeri hapishane. Havalandırma boşluğunda iki mahkum emekler pozisyonda konuşmaktadır. Birinci sinirli ve heyecanlı, ikinci sakin ve tutarlı davranmaktadır. İkincinin elinde kırmızı ve siyah renklerde iki bere vardır.
Birinci: “Saçmalama! Yeşil değil miydi?” diye sorar.
İkinci eliyle sus işareti yapar. Aşağıdan sesler gelmektedir. Kaçakları arayan askerler sağa sola koşturmaktadırlar. Bereleri giyerler ve sessizce ilerlemeye devam ederler. Bulunduklar dar koridor genişlemeye başlar. Bir süre sonra dağıtım noktasına gelmişlerdir. Yol dörde ayrılmaktadır. İkinci üstündeki mahkum kıyafetinin sol ayağına çizdiği pusulaya bakar .
İkinci: “Dört” der. 
Dördüncü koridordan ilerlemeye devam ederler. Yolun sonunda çıkış görünmüştür. Gülümseyerek birbirlerine bakar ve hızlanırlar. Ağza geldiklerinde dehşetle duraksarlar. Bulundukları yer tabandan en az 4 metre yüksektedir  ve aşağıdaki sivri kayalıklar arasında çok ufak bir boşluk vardır. Birinci hızlı davranır ve aşağıya atlar. Atlamadan hemen önce ikincinin eline bir saat verir. İkinci olanlar karşısında donakalmıştır. Aşağı bakar, kardeşin göremez. Saate bakar. Kapağın içinde annesinin fotoğrafı vardır. Gülümser. Gözlerini kapatır .
İkinci: “Seni seviyorum.” der.
Tekrar aşağıya bakar kardeşinin kenarda doğrulduğunu görür. Sevinçle gülümser. Sol ayağın arkası ile tam köşeye basar ve kendini aşağıya bırakır. Gözünü açtığında kayalıkların hemen yanına düşmüştür. İlerde kardeşini görür, el hareketlerini kullanarak birbirleriyle anlaşırlar. Yakındaki mısır tarlasına doğru koşmaya başlarlar. Askerlerden biri onları fark etmiştir. Silahını doğrultur, ateş etmeye başlar. Hiçbirini isabet ettiremez. Mahkumlar tarlaya girip gözden kaybolur. Asker tam umursamaz bir tavırla silahı yere bırakırken komutanı içeri girer.
Asker: ” Hayır” der.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder